bugün
- ekşi sözlük9
- johnny bellington10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi18
- 20 21 nisan 2024 restoran ve kafe boykotu9
- akpliler olarak fahiş fiyata boykota katılmıyoruz18
- nihavend longa17
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor21
- annem baban uğur dündar dedi13
- geçmişte 15 erkekle ilişkiye girmiş kadın20
- araba yıkatmanın 300 tl olması9
- laiklik referandumu8
- sadece sennn19
- uludağ sözlüğü geliştirme önerileri8
- başıboş köpek sorunu28
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması15
- ismail kartal21
- psikoloğa gitmek mi içki almak mı18
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak22
- anın görüntüsü13
- yigitzsche17
- icardi190511
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı14
- erdoğan'dan sonraki başkan19
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız14
- çok fazla çirkin erkek olması13
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği23
- sexting haram mıdır24
- sophie dee'nin memeleri11
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri11
- kurtlar vadisi pusu rezaleti11
- aleyna tilki nin annesi12
- cengiz ünder'in bıyığı11
- ölmeye karar vermek19
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı59
- assembly kodu11
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola8
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur20
- ali koç8
- fenerbahçe13
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu9
- yazarların en rum özelliği14
- konstantinos tzolakis9
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir16
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti11
- eybırın manyağı kıskanması14
entry'ler (107)
keko erkeği sadece yatakta seviyorum. efendi erkeğe göre daha tutkulu, daha sert ve daha yoğun yaşıyorlar. belki varoşluklarından kaynaklanıyordur, bilmiyorum. ama efendi erkek her zaman kazanır. kazanmasa bile gıyabında kazanacaktır.
dom aktif sedat'ın yanında hiçbir şeye benzemeyen yarışmacı.
elimden gelse bütün sözlüğe bira ısmarlamak isterdim. en azından dost meclisi kurulmuş olurdu, iki goygoy ederdik.
sözlük erkeklerinin yarısından çoğunun yavşak abaza, kızlarının yarısından çoğunun kezban olduğu sözlük.
e: bir yazar bana yürüdüğünü unutup bir daha yürümüştü. 3 aydır falan kafa iznindeyim, dönmeyi düşünmüyorum. leş bir ortam.
e: bir yazar bana yürüdüğünü unutup bir daha yürümüştü. 3 aydır falan kafa iznindeyim, dönmeyi düşünmüyorum. leş bir ortam.
icardi için yine seyredeceğim maçtır.
aynen, aşkın olayım!
aynen, aşkın olayım!
günaydın sözlük.
ya azgınım ya da aşık oldum. takdir edersin ki sabah azgınlığı insanda aşık olmuş heyecanı yaşatabiliyor.
umarım aşık olmamışımdır sözlükcüm!
kahve!
ya azgınım ya da aşık oldum. takdir edersin ki sabah azgınlığı insanda aşık olmuş heyecanı yaşatabiliyor.
umarım aşık olmamışımdır sözlükcüm!
kahve!
bu sezon süper ligde hem taraftarıyla hem de oyunuyla seyretmesi en keyifli takımı bana göre. mauro icardi'nin gollerinden sonra aşkın olayım çalması ve yaklaşık 50 bin taraftarın aynı anda şarkıyı söylemesi çok sempatik geliyor bana.
süper ligde de 11 maçlık yenilmezlik serisi var. galatasaray ve okan buruk için bir rekor bu, tebrik ediyorum. bugünkü trabzonspor maçında da başarılar diliyorum.
süper ligde de 11 maçlık yenilmezlik serisi var. galatasaray ve okan buruk için bir rekor bu, tebrik ediyorum. bugünkü trabzonspor maçında da başarılar diliyorum.
kesinlikle ses tonu. parfümü de olabilir ama ses inanılmaz bir karizma yüklüyor erkeğe. çirkin olsa bile başka bir boyuta geçiyor gözümde.
(bkz: nejat işler)
(bkz: okan bayülgen)
(bkz: nejat işler)
(bkz: okan bayülgen)
insan istemiyorum ama yalnızlıktan da çok sıkıldım. ne olursa olursun bir noktada bir insana ihtiyaç duyuyorsun.
köl... aşkın olayım!
icardi için ekran karşısında soyuna... öhm, heyecanlanarak izleyeceğim maç olacaktır.
bdsm kapsamındaysa okeyim.
gittim, 2 ay bile duramadım.
konsept, düşünce olarak güzel ve ekşi'ye alternatif olabilecek bir sözlük ama yazar kitlesi o kadar boktan ki. mesela madalyalı tanım, öne çıkan tanım, sözlük mağazası falan çok başarılı ve yazmaya teşvik eden uygulamalar ama kitle... o mahvediyor işte. erkeklerin çoğunluğu foto atacak, mesajlaşacak yer arıyor. mesela isim vermiyim, bir tane kadın yazar var m ile başlayan. 3-5 tane abaza buna tanım üzerinden yürüyor diye girdiği havalardan geçilmiyor. sözlükte çıkıp büyük büyük konuşuyor böyle, cringe üstüne cringe. kızların büyük çoğunluğu zaten kezban.
çok kıymetli yazarlar da gördüm ama cık, duramadım. uludağ ordan da beter ama en azından burda serbest her şey. hesabınızı tam silemiyorsunuz, kafa izni diye bir şey var. tanımlarınızı silmeden dondurabiliyorsunuz hesabı.
keşke böyle olmasaydı normal sözlük...
konsept, düşünce olarak güzel ve ekşi'ye alternatif olabilecek bir sözlük ama yazar kitlesi o kadar boktan ki. mesela madalyalı tanım, öne çıkan tanım, sözlük mağazası falan çok başarılı ve yazmaya teşvik eden uygulamalar ama kitle... o mahvediyor işte. erkeklerin çoğunluğu foto atacak, mesajlaşacak yer arıyor. mesela isim vermiyim, bir tane kadın yazar var m ile başlayan. 3-5 tane abaza buna tanım üzerinden yürüyor diye girdiği havalardan geçilmiyor. sözlükte çıkıp büyük büyük konuşuyor böyle, cringe üstüne cringe. kızların büyük çoğunluğu zaten kezban.
çok kıymetli yazarlar da gördüm ama cık, duramadım. uludağ ordan da beter ama en azından burda serbest her şey. hesabınızı tam silemiyorsunuz, kafa izni diye bir şey var. tanımlarınızı silmeden dondurabiliyorsunuz hesabı.
keşke böyle olmasaydı normal sözlük...
azgınlığın giderilmesinde çok önemli bir eylem.
candır, hayat kurtarır.
candır, hayat kurtarır.
üniversitede müptelası olduğum ve gerek fiyat gerek tarifin kolaylığı gerekse lezzetinden dolayı kolay kolay bırakmayacağım yoğun karbonhidrat içeren besin.
insan ilişkileri psikolojisiyle alakalıdır. insana ve psikolojiye hakimsen, karşı taraf sinirliyken sakin kalmak karşı tarafı ekstra olarak sinirlendirir. bu yüzden en beklemediği zaman hamleyi yapmak karşı tarafı indirmede daha etkili ve kolay olur.
(bkz: jamie dornan)
(bkz: theo james)
ama jamie daha bir ağır basıyor sanki. hazır efendiliği falan da biliyorken... *
(bkz: theo james)
ama jamie daha bir ağır basıyor sanki. hazır efendiliği falan da biliyorken... *
son yıllarda çıkan komedi filmlerinden daha güzel olan gülse birsel imzalı bir komedi filmi.
filme nihayet bugün gidebildim. açıkçası filme gitmeden önce beklentilerimi ortalama bir seviyede tuttum. çünkü, duyduğum ve okuduğum yerlerde filmi beğenen kitle de beğenmeyen kitle de bir hayli fazlaydı.
dikkat! bundan sonrası ağır spoiler içerir.
--spoiler--
avrupa yakası, gag ve bir erkek bir kadın ile büyümüş biriyim. hala televizyondaki saçma sapan dizileri izleyeceğime açarım bu yapımların herhangi bir bölümünü izlerim. gülse birsel'in sinema filmi yapacağını duyduğumda çok heyecanlanmış, üstüne engin günaydın ve demet evgar'ın da başrol olacağını öğrendiğimde mutluluktan havaya uçmuştum.
öncelikle şunu belirtmem gerekir. ben profesyonel bir eleştirmen ya da sayfalarca senaryo yazmış bir kişi değilim ama o yolda ilerleyen ve nacizane bir şeyler karalayan bir öğrenciyim. benim en büyük idolüm her zaman gülse birsel olmuştur o yüzden asla bir yapımı veya kişiyi eleştirmiyorum. haddime de değil!
film başladığında inanılmaz heyecanlandım çünkü gülse birsel'in senaryosunu yazdığı ilk sinema filmiydi. yalan dünya'nın yayın hayatı boyunca '' dizi saatlerinden ve sansürden '' dert yanan bir kişidir gülse birsel. kendi kendime '' tamam '' dedim, '' özgür ve istediği uzunlukta bir yapım sunacak bize. ''
film boyunca yüzümden gülümseme eksik olmadı. kah hüzünlendim, kah güldüm ama hiç kahkaha atmadım. belki gülse birsel'in amacı izleyenlere kahkaha attırmak değildi ama hiç olmazsa bir ya da iki sahnesinde kahkaha atabileceğimi düşündüm. çünkü karşımda öyle harika bir ekip vardı ki, içinde boş olan hiçbir oyuncu yoktu.
demet evgar'a söylenecek bir söz bulamıyorum. zira kendisine aşığım efenim! o duru oyunculuğu, gerekli zamanlarda gerekli etkiyi izleyenler üstünde yaratan çok değerli bir oyuncu bana göre. dramı da komediyi de mükemmel bir şekilde izleyiciye geçirebiliyor. filmin, tartışmasız yıldızı kesinlikle solmaz karakteriydi zaten.
engin günaydın bana göre çok sönük kalmıştı bu filmde. sanki tekrardan '' burhan altıntop '' olmaktan korkuyor gibiydi. oynadığı fikret karakterinde hep bir gelgit vardı. kendisini bir türlü role verememiş gibiydi. yine söylüyorum engin günaydın hakkında söz söylemek haddim değil sadece seyirci gözüyle birkaç yorum yapıyorum ben.
filmin, demet evgar'dan sonra asıl yıldızı ayta sözeri'dir efenim. sesiyle, hareketleriyle, tavırlarıyla rolü öylesine benimsemişti ki o rakı sofrasında oturup saatlerce onu dinlemek istedim ben. hem istanbul hanımefendisini hem de pavyon şarkıcısını o kadar iyi oynaması beni çok etkiledi. umarım çok başarılı yerlere gelir zira daha fazla görmek istiyorum ben bu zat-ı muhteremi!
gülse birsel... yıl olmuş 2017, hala perukla oynanmaz ki ama ya! plastik makyajların, takma saçların mahalle berberlerinde bile yapıldığı dönemde perukla oynamak izleyiciye saygısızlıktır. oyunculuğuna gelirsek... iki - üç sahnede oynamış ve kaknem mihriban'dan nefret ettirmeyi başarmıştır. bir röportajında '' aile filmleri yazmayı seviyorum '' demiş. gerçekten de aileye özellikle aile kurmaya dair çok güzel mesajlar vermiş gülse birsel. tebrik ediyorum.
erdal özyağcılar ve devrim yakut mükemmel bir ikili olmuş. ikisi de rolünün hakkını başarıyla vermiş.
filmde en sevmediğim sahne ise mihriban'ın üstüne o kocaman avizenin düşmesiydi. aklıma son durak serisi gelmedi desem yalan olur. mihriban karakteri illa hastaneye kaldırılacaksa keşke ayağı takılıp düşseydi ya da böyle basit bir şey olsaydı. o sahnenin bir komedi filmine yakıştığını düşünmüyorum. ayrıca finalde mihriban ne oldu, onu da bilmiyorum. gülse birsel filmde kendini es geçmiş anlaşılan!
filme çok uzun diyenler olmuş ama ben sıkılmadım. bence komedi filmi için ideal bir zamanı vardı.
--spoiler--
diyeceğim odur ki; eğlencelik, tadımlık ve sıcak bir film olmuş aile arasında. küfürler kararındaydı, her sahneye yerleştirilmiş 50.000 tane boş beleş küfür yoktu. 2 saatliğine işten, dersten ve sıkıntılardan uzaklaşmak için ideal bir film. çok büyük beklentilerle girilirse hayal kırıklığına yol açabilir.
filme nihayet bugün gidebildim. açıkçası filme gitmeden önce beklentilerimi ortalama bir seviyede tuttum. çünkü, duyduğum ve okuduğum yerlerde filmi beğenen kitle de beğenmeyen kitle de bir hayli fazlaydı.
dikkat! bundan sonrası ağır spoiler içerir.
--spoiler--
avrupa yakası, gag ve bir erkek bir kadın ile büyümüş biriyim. hala televizyondaki saçma sapan dizileri izleyeceğime açarım bu yapımların herhangi bir bölümünü izlerim. gülse birsel'in sinema filmi yapacağını duyduğumda çok heyecanlanmış, üstüne engin günaydın ve demet evgar'ın da başrol olacağını öğrendiğimde mutluluktan havaya uçmuştum.
öncelikle şunu belirtmem gerekir. ben profesyonel bir eleştirmen ya da sayfalarca senaryo yazmış bir kişi değilim ama o yolda ilerleyen ve nacizane bir şeyler karalayan bir öğrenciyim. benim en büyük idolüm her zaman gülse birsel olmuştur o yüzden asla bir yapımı veya kişiyi eleştirmiyorum. haddime de değil!
film başladığında inanılmaz heyecanlandım çünkü gülse birsel'in senaryosunu yazdığı ilk sinema filmiydi. yalan dünya'nın yayın hayatı boyunca '' dizi saatlerinden ve sansürden '' dert yanan bir kişidir gülse birsel. kendi kendime '' tamam '' dedim, '' özgür ve istediği uzunlukta bir yapım sunacak bize. ''
film boyunca yüzümden gülümseme eksik olmadı. kah hüzünlendim, kah güldüm ama hiç kahkaha atmadım. belki gülse birsel'in amacı izleyenlere kahkaha attırmak değildi ama hiç olmazsa bir ya da iki sahnesinde kahkaha atabileceğimi düşündüm. çünkü karşımda öyle harika bir ekip vardı ki, içinde boş olan hiçbir oyuncu yoktu.
demet evgar'a söylenecek bir söz bulamıyorum. zira kendisine aşığım efenim! o duru oyunculuğu, gerekli zamanlarda gerekli etkiyi izleyenler üstünde yaratan çok değerli bir oyuncu bana göre. dramı da komediyi de mükemmel bir şekilde izleyiciye geçirebiliyor. filmin, tartışmasız yıldızı kesinlikle solmaz karakteriydi zaten.
engin günaydın bana göre çok sönük kalmıştı bu filmde. sanki tekrardan '' burhan altıntop '' olmaktan korkuyor gibiydi. oynadığı fikret karakterinde hep bir gelgit vardı. kendisini bir türlü role verememiş gibiydi. yine söylüyorum engin günaydın hakkında söz söylemek haddim değil sadece seyirci gözüyle birkaç yorum yapıyorum ben.
filmin, demet evgar'dan sonra asıl yıldızı ayta sözeri'dir efenim. sesiyle, hareketleriyle, tavırlarıyla rolü öylesine benimsemişti ki o rakı sofrasında oturup saatlerce onu dinlemek istedim ben. hem istanbul hanımefendisini hem de pavyon şarkıcısını o kadar iyi oynaması beni çok etkiledi. umarım çok başarılı yerlere gelir zira daha fazla görmek istiyorum ben bu zat-ı muhteremi!
gülse birsel... yıl olmuş 2017, hala perukla oynanmaz ki ama ya! plastik makyajların, takma saçların mahalle berberlerinde bile yapıldığı dönemde perukla oynamak izleyiciye saygısızlıktır. oyunculuğuna gelirsek... iki - üç sahnede oynamış ve kaknem mihriban'dan nefret ettirmeyi başarmıştır. bir röportajında '' aile filmleri yazmayı seviyorum '' demiş. gerçekten de aileye özellikle aile kurmaya dair çok güzel mesajlar vermiş gülse birsel. tebrik ediyorum.
erdal özyağcılar ve devrim yakut mükemmel bir ikili olmuş. ikisi de rolünün hakkını başarıyla vermiş.
filmde en sevmediğim sahne ise mihriban'ın üstüne o kocaman avizenin düşmesiydi. aklıma son durak serisi gelmedi desem yalan olur. mihriban karakteri illa hastaneye kaldırılacaksa keşke ayağı takılıp düşseydi ya da böyle basit bir şey olsaydı. o sahnenin bir komedi filmine yakıştığını düşünmüyorum. ayrıca finalde mihriban ne oldu, onu da bilmiyorum. gülse birsel filmde kendini es geçmiş anlaşılan!
filme çok uzun diyenler olmuş ama ben sıkılmadım. bence komedi filmi için ideal bir zamanı vardı.
--spoiler--
diyeceğim odur ki; eğlencelik, tadımlık ve sıcak bir film olmuş aile arasında. küfürler kararındaydı, her sahneye yerleştirilmiş 50.000 tane boş beleş küfür yoktu. 2 saatliğine işten, dersten ve sıkıntılardan uzaklaşmak için ideal bir film. çok büyük beklentilerle girilirse hayal kırıklığına yol açabilir.